Temmuz sıcağında uzanmışım koltuğa, evde ne yapabilirim diye düşünürken arkadaşım aradı ve hadi “Tokat Ballıca Mağarası“na gidelim dedi. Tabi evde iyice sıkılmışım hiç düşünmeden evet dedim 🙂
Tokat Ballıca mağarası gezi için süper bir yer diyebilirim. Doğa ile iç içe, mağara içerisi inanılmaz serin. Tek kötü tarafı içerisi merdivenler inmekle bitmiyor. Hatta geziye gideli 3-5 gün geçmiş olmasına rağmen baldırlarım ve dizlerim halen ağrıyor.
Tarihte Tokat Ballıca Mağarası
Ballıca mağarası içerisinde fotograf çekmek yasak(mış) tabi ben o yazıyı 100-150 adet fotograf çektikten sonra gördüm 😀
Doğanın gizemli gücünün en büyük örneği olan Ballıca Mağarası Pazar ilçesinden Akdağ’ ın doruğuna kıvrım kıvrım uzanan yolun 8.km’ sinde yer almaktadır.680 metre boyu 94 metre yüksekliği mağara içindeki sarkıt dikit sütun duvar ve örgü damlataşları Mağara gülleri ve iğneleri damlataş havuzları ve soğan sarkıtlarıyla dünyanın oluşum yönünden en zengin ve ve en güzel mağaralarından biri kabul edilen Ballıca Mağarası gezenlerini büyülemektedir.Hele mağaranın ziyarete kapalı yerlerinin gezilen yerlerinden daha fazla olduğunu görenlerin şaşkınlığı bir inanılmazlığın ifadesi olmaktadır.
Yaz kış mağara içerisindeki sıcaklığın 18-19 derece olması da insanı hayrete düşüren bir başka olaydır.1080 metre rakım yükseklikteki mağara girişi yanında Valiliğimizce yaptırılan tamamen doğayla uyum içerisindeki ahşap kafeterya ve dinlenme tesislerinde yayık ayranla çökelekli yemek mutluluğun ta kendisidir.
Türkiye Mağara Araştırma Derneği’nin devamı olan, Ankara’daki Mağara Araştırma Derneği MAD’in speleologları 1987 yılının Kasım ayında ilk incelemelerini, 1990 yılı Aralık ayında da ikinci incelemelerini yapmışlar ve mağaranın haritasını çıkarmışlardır (MAD Bülteni, sayi 8, Kasim 1991).
Ballıca Mağarası’nın ilk bilimsel incelemesini, Tokat Valiligi’nin istemesiyle Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nden Prof. Dr. Baki Canik ve Araştırma Görevlisi Mehmet Çelik’ten oluşan bir ekip, 13-15 Ocak 1992 tarihinde yapmışlardır. Ballıca Mağarası’nın en kapsamli speleolojik araştırması, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Jeolojik Etüdler Dairesi’ne bağlı Mağara Araştırmaları Bölümü’nden Dr. Jeomorfolog Lütfi Nazik başkanlığındaki Bekir Aksoy, Emrullah Özel ve Hamdi Mengi’den oluşan ekip tarafindan 1994 de yapılmıştır. MTA Mağaracılık Bölümü’nün yaptığı bu ayrıntılı araştırmada mimari ve uygulamalı elektrik ve ışıklandırma projeleri de yer almıştır.
Ballıca Mağarası kristalleşmiş kireçtaşlarından meydana gelmiştir.Sınırlı kireçtaşı oluşumu göz önüne alındığında, magaranın hacmi inanılmaz derecede büyüktür.Buradaki kireçtaşlarının yatağı yoktur;özürlü ve kırılmıştır ayrıca çatlaklar kalsiyum karbonatla doldurulmuştur.
Kireçtaşı %96 kalsiyum karbonattan oluşmuştur.Bu taşın karstik yapısı karsit çukurları, yutak delikleri, aralıklı satıhlarda oluşmuş havalandırma bacaları ve klintleri içerir.Kireçtaşının kırık yapısı ve kimyasal oluşumu karstikleşme kontrolünün ve mağaradaki sütun,sarkıt ve dikitlerin şekillenmesinin ana faktörleridir.Mağara (KD-GB(l) ve KB-GD(2)) Kuzeydogu-Güneybatı(l) ve Kuzeybatı- Güneydogu(2) istikametine yönelen iki ana galeriyi ve bu galerilere açılan oda ve salonları kapsar.2.Kattaki galerinin normal fay serilerine bağlı olarak kademe kademe seviyesi azalırken 1.Galeri taşdamlalı bir zeminden oluşur.Mağaradaki düşmüş bloklar bölgesel depremler sonucu kırılmış olabilir, l .Galeride sarkıtlar, dikitler, kolonlar, sarkan taşlar, perdeler, makarna biçimli sarkıtlar, damlataşları, havuzlar ve mağara incileri bulunur.Bütün bu mağara oluşumu tipleri ve (benzersiz dikitlerle) 6.5 metrelik bir sarkıtı da kapsayan birçok farklı çeşitteki sarkıt sekilleri…
Arka arkaya olusan karstik ve tektonik depremlerin mağarayı bütünüyle etkilediğine dair kanıtlar bulunmuştur.En belirgin bulgular ise:
a)Mağara içerisinde sızınti sulardan kaynaklandığına inanılan yüzeysel travertenlerin varlığı;
b)Fay boyunca devam eden mağara girişi;
c)Mağaradaki düşmüş bloklar;
d)Kalın sütunlardaki yatay kırık izleri;
e)Uzun zamandır Çöküntü Salonu seviyesinde kalan yeraltı suyu ve duvar içlerindeki görülebilen yatay çizgilerin işaret ettiği ikincil maden olusumları;
f)Yeni Salonun aşağı bölümlerindeki serbest sarkıtlar ve uzun dikitlerdir.
Ballıca mağarası büyük bir ihtimalle 3.4 milyon yıl önce oluşmaya başlamış ve bölgesel iklim şartlarına bağlı olarak son zamanlara kadar gelişimini devam ettirmiştir.
Ballıca Mağarası Orta Karadeniz Bölgesinde bulunan Tokat’ın bir kasabası olan Pazar’ın güneyinde 8km boyunca uzanir.
Yüzey jeolojisi ve mağara haritalandırma çalışmalari Ocak 1992’de başlamış ve Ocak 1995’te tamamlamıştır.Mağara galerileri Mağara Araştırma Derneği tarafindan 1992’de haritalandırılmıştır. Sonraki haritalandırmalar, Türkiye Maden Tetkik ve Araştırma’nın (MTA)genel yönetimi altında, 1994’te Mağara Arastirma Projesi’ne bağli bir takım tarafindan yürütülmüştür.Tamamlanmamış orijinal harita yapılırken derlenen MTA haritasından destek alınmıştir.
Ballıca Mağarası Tokat Dağı’nın başkalaşmış şistleri üzerinde uzanan karstik kristal kireçtasıyla oluşmuştur.Mağaranın içerisinde yer alan kristalleşmiş kireçtaşı kütlesinin yüzey alanı yaklasik 30 hektardır.Tektonizma ve karstikleşmenin sonucu olarak, bu oluşumun derin yerlerindeki çözelti boşluklari magaraya bir yükselti sağlamıştır.Kireçtaşlarının sınırlı yüzey boyutuna rağmen bilinen mağara 680m. uzunluğunda ve geniş kapsamlı karstikleşme gösteren 6.500 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır.
Bu çalışma Ballıca Mağarasının hidrojeolojik ve mağara özelliklerini test etmek üzere başlatılmıştır. Çalışmaların sadece bu safhasının tamamlanmasına rağmen, mağara birçok ziyaretçiyi çekmeye devam edecektir, çünkü mağaranın her bölümü mağara şekilleri açısından oldukça zengindir.
Ballıca Mağarası COĞRAFİ YAPI
Pazar kasabasının kuzeyinden akan bölgenin en geniş ırmağı,Yeşilırmak’tır.Diğer ırmaklarda Yeşilirmak’a karışmaktadır.Mağaranın 50m. güneybatısındaki İnderesi kısa ömürlüdür ve mağaranın yer altı suyunu besler.Mağaranın kireçtaşından ibaret olan tepesinin en yüksek noktası 1.306m’dir.Mağara giriş yükseltisi 1.085m’dir.Bölgenin en yüksek tepesi Akdağ ise 1.916m’dir.
Çalışma alnı çayır bitkileriyle kaplıdır ve bu bitki örtüsü aralıklı kayalıklar boyunca mağaraya süzülen yağmur suyunun COi açısından zenginleşmesine sebep olur. Tokat ,Turhal’daki Meteoroloji Rasathanesi’nden alınan verilere göre alana düşen yıllık yağış miktarı ortalaması (1933-1990 arasi) 413.4mm’dir.
JEOLOJİK YAPI
Paleozoik Tokat Dağı’nın kahverengi,yeşil-sarı ve siyah şistleri Ballıca mağarası’nın etrafindaki alanın büyük bir bölümünü kaplar. Birimdeki şistli yüzey yatağından farklıdır.Şistler lepidogranoblastik bir dokuya sahiptir ve genelde fîlit, klorit,kuvarz,şist ve kalk şist tipleri vardir (Abbas Novinpour,1993).Bunlar temel olarak basınçtan dolayı bükülen kalsiyum karbonatla kuvarz kalsiyum karbonat, klorit ve serisit madenleri içerir.Kuvarz kristalleri katalistik bir doku gösteren kısmen ince çatlaklar halindedir.Kırık ve çatlaklar ikincil kalsiyum karbonatla doldurulmuştur.
Kristal kireçtaslari beyaz,bej ve soluk gri’dir. Bunların çoğunlukla şistlerin üzerine uzandıklari gözlemlenir,ama bazı durumlarda da takoz şeklinde oluşurlar. Yatak yüzeyleri bulanıktır ve kireçtaşları kırık yapılarla doludur. Çok yoğun bir şekilde karstikleşmişlerdir. Karstikleşmeyi yönlendiren kırıklar yağmur suyunun kendine çok derinlere nüfuz ederek bir rota belirlemesinden dolayı genellikle dikeydir. K30°B(1) ve K47° D(2) şeklinde sıralanmış iki ana kırık sistemi kireçtasları figüründe haritalandırılmıştır.
Eski karstik yapılar tarafından şekillendirilen traverten tortuları aynı zamanda magaranın etrafinda da bulunmuştur.Traverten tortu eğimleri, topografik eğimler, eski kaynak su akıntılarıyla birlikte devamlı güney batıya doğru yönelir.Ballıca köyü etrafında oluşurlar.
KİREÇTAŞI KARST ÖZELLİKLERİ
Ballıca Mağarası tamamen kireçtaşları ve bodrum katı şistleriyle sınırlıdır ve kısıtlı karstikleşmeyle şekillenmistir.Kırık kireçtaşları fasılalı bir yapı sergilerler. Mikroskopik çalışmalar gösteriyor ki başkalaşım gösteren basınçla birleşme sergileyen kalsiyum karbonatla doldurulmuş ince çatlaklara ve mikritik bir dokuya sahiptir.Kimyasal analizler sırasıyla %52.45’lik ve %43.55’lik değerlerde CaO ve CÛ2 açığa çıkarır. Hesaplanan CaCOs içerigi %96’dir. Yapısal özellikleri ve kimyasal oluşumlari göz önüne alındığında kireçtaşlarının karstikleşmeye çok iyi uyum sağladığı ortaya çıkar (Pasvanoglu,1993).
Ballıca Mağarası civarında üç yutak borusu, bir havalandırma bacası ve bir karst çukuru bulunmuştur.Bütün bu karstik yapılar kireçtaları içerisinde aralıklı olarak yer almaktadır. Gözlemlere göre İnderesi’ndeki 40-80cm genişliğinde ve 160cm uzunluğunda oval bir girişi olan l no’lu yutak borusu yağmurlu zamanlarda mağara içine dereden yüzey suyu geçişini sağlar.İnderesi’nin hemen kuzeyindeki 2no’lu yutak borusundan kışın yağmur bulutları meydana gelir.Bu yutak borusunun direk olarak mağaraya bağlandığı tahmin edilir.2no’lu yutak borusunun 120cm uzunlugundadır ve üst tarafı 45cm, alt tarafı 50cm genişliğindedir.Bu deliğin kırılma yönü K15°B’dir.3 No’lu yutak borusu ki burası ,1994’de bir yol kazısı esnasında keşfedilmiştir; şist ve kireçtaşının birleştiği noktada kireçtaşının kuzey kenarına uzanmaktadır. Bu deliğin oval girişinin yüksekliği 70 cm, genişliği 40 cm’dir. Magaraya 80° ‘lik bir eğimle uzanır, l No’lu havalandırma bacası 45 cm yüksekliginde ve 30 cm genişliğindedir. 53 güneyden batıya dogru inen ve 68 kuzeyden batıya doğru bir darbe yapan çatlak üzerinda magara girişinden daha yüksekte yer alır. 1 m derinliğindeki bir baca çökme ile bloke edilmiştir. İnderesi’nin güneyindeki l no’lu su çukuru Ballıca Mağarası etrafındaki en geniş karstik özelliğe sahiptir. 110-115 cm arasinda değişen giriş çapı vardır ve derinliği 12 m’dir. Girişinden itibaren genisleyen bu çukuru 7-8 m uzunlugunda ve taban genişliği 3-4 m’dir (Canik ve Çörekçioglu, 1985). Mağarayla bir bağlantısı olmadığına ve tepeliğin güneybatısında yer aldığı tahmin edilir . Ayrıca su çukuru, yutak borusu ve havalandırma bacasından başka mağara civarında 1.95 m’lik klintler vardır (Çelik ve Canik, 1996).
BALLICA MAĞARASINDAN ÇIKAN SULARIN KİMYASAL OLUŞUMU
Ballıca Mağarası’ndaki yer altı suyu meteorik kaynaklıdır ve kireçtaşı çıkıntılarından süzülen yağmur suyu ve kireçtaşını kesen İnderesi’nden dökülen yüzey sularını içerir. Yer altı suyu mağarada göletleşmiş gibi görünmektedir; Ocak 1992’de mağaranın en derin bölümünde, girişten 75 m aşağıdaydı.
Çalışma alanına en yakın hava kayıtlari noktası Eylül 1995’te operasyonlarını bitiren Turhal Meteoroloji Rasathanesi’ydi. 1990-95 araştırma döneminde en yüksek yıllık yağış miktarı 498.6 mm’di. 1995’in ilk sekiz ayında toplam yağış miktarı 296.5 mm’di. 1995’te yıllık yağış miktarının ortalama 350-400 mm civarında olduğu sanılıyor. 1933-90 arasında düşen ortalama yıllık yağış miktarı ise 413.4 mm’di. ve çalışmalar sürecinde de ortalama yıllık yağış miktarı hemen hemen aynıydı. Sonuç olarak, 1933-95 yılları arasındaki yağış miktarı şablonunda hiçbir aşırı değişiklik olmadığı sonucuna varılmıştır.
Kimyasal analizler gösteriyor ki Ballıca Mağarası’ndaki *vadoz bölgeye süzülen yer altı suları kalsiyum bikarbonat tipindedir. Vadoz bölgedeki suyun toplam çözülmüş madde içerigi (TDS) yeraltı sularıyla karşılaştırıldığında daha düşüktür. Kısmen SC>42~ ve CI en düşük konsantrasyonlardır.Sülfat ve Kloridli yer altı suyu zenginligi, mağaradaki organik materyallerle teması ve vadoz bölgeden süzülme esnasında yer altı sularına katılan sülfat ve klorid olarak açıklanır. NOa de yeraltı suyu ve sızan suda benzer konsantrasyona sahiptir. Bu sulardaki SiOa kaynağı muhtemelen kuvarz-şist’tir.
* Vadoz bölge: Su seviyesi üzerindeki toprak kalınlığı.
BALLICA MAGARASININ JEOMORFOLOJISI
Ballıca Mağarası esas olarak iki yönde gelişmiştir. KD-GB (1.Galeri) ve KB-GD (2.Galeri). (K38° B ve K47° D) Kireçtaşları içerisindeki kırılma sistemleri üzerinde yapılan ölçümlerle bu verilen yönler doğru orantıda devam etmektedir. Mağara tabanı kuzey batıdan güneydoğu yönüne dogru derece derece azalır ve kuzeydoğudan güneybatıya doğru düzensiz seviyelerde uzar. Bu da bize mağaranın gelişme esnasında tekrarlanan tektonik hareketleri gösterir (Bögli, 1980).
Mağara tabanını l. Galeride kısmen çökme bloklar kaplamıştır. Aynı zamanda büyük miktarlarda kil ve organik maddeler vardır (bat guano). Mağaranın kuzeyindeki Mahzen ve Çamurlu Salonu’na bağlantili iskelelerle ulaşılır, l m çapındaki iki dikey boru Fosil Salonu’nun tepesine doğru uzanır. Yukarı çıktıkça daralırlar ama yüzeye ulaşmazlar. Büyük Damlataşlar Salonu, Sütunlar Salonu ve Yarasalar Salonlarının kenarlarında sızıntı sulardan oluşan havuzlar bulunmuştur. Sızınt suyun akışı mağara çökeltilerini yıkayamayacak kadar yetersizdir. Yeni Salonun güneybatı bölümünde bir yer altı suyu olmasına rağmen mağara içerisinde bir ırmak yoktur.Mağaranm diğer bölümleri tamamen vadoz bölüm içersinde uzanır ve bu yüzden düşük seviyeler hareketli basamakları belirginleştirirken mağaranın büyük bölümü ya vadoz ya da kalıntıdır.
Ballıca Mağarasında çektiğim resimlerden bazıları…
Resimlerde ziyade bu eşsiz görüntüleri gidip çıplak gözle görme imkanınız varsa 1dk durmayın derim.
Tokat Ballıca Mağarası hakkında daha fazla bilgiye Otel ve Pansiyon sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz.
askerliğim ballıca mağarasında geçti pazar ilçesini cok özledim çok güzel bir yer
bu tür bilgilerin verilmesi çok başarılı